Küresel sermaye anneleri sevmez ama anneler gününü sever

Annelik ve Sermaye: Anneler Günü Üzerine Düşünceler

Ekonomik hayatta sektöre dönüşen onlarca işi ve mesleği ücretsiz ve gönüllü üstlendiği için sermaye sahipleri anneyi sevmezler ama anneler gününü severler.

Çünkü sermayenin anne sevgisini paraya dönüştürdüğü ve anne üzerinden para kazandığı tek gün anneler günüdür.

Bu bir günlük sevgiden kasalarını doldurduktan sonra anne onlar için çıkarlarına çomak sokan ve küresel sistemin düşmanı bir insandır.

Anne doğuştan patrondur, kendi işini kendi görür, emeğinin karşılığında para istemez, sıcak ve içten bir teşekkür yeter ona.

Annelik parayla işlemediği için sermaye anneyi kendine düşman olarak görür.

Annelik küresel sermayeye terstir. O yüzden anneliğin güçlenmesini, itibar kazanmasını istemezler.

Kapitalizm şöyle bir şeydir; Gazze’de İsrail’e anneleri ve çocukları öldürtür, dünyanın diğer tarafında da “Anneni seviyorsan (pahalı) hediyeler al” der.

Oysa anne senede bir gün hatırlanacak kadın değildir ama kapitalizm “bir gün hatırla yeter” der.

Küresel şirketlerin anneler gününde anneyi sevme ölçüsü alışveriştir; “Anneler gününe özel indirimler var, bu fırsatı kaçırma anneni hediyelerle sevindir” der.

İş dünyasında parayla yaptırılacak birçok işi o evde parasız yapar.

Dışarıda çalışmayan anne onların istediği tüketici tipi değildir.

Dışarıda çalışmayan anne ailenin ana okulu öğretmenidir, doktorudur, psikoloğudur, aşçısıdır, muhasebecisidir.

Evin asli ve temel ihtiyaçlarını organize eder.

Alışverişte önceliği acil ve gerekli ihtiyaçlara verir.

Anne, küresel şirketlerin çıkarlarına çomak sokan sermayenin en korktuğu baş düşmanıdır.

Anne, küresel şirketlerin ürettiği birçok ürün ve hizmeti evde kendisi yapmayı tercih ederek onların kazançlarını azaltır.

Büyük sermayenin işbirlikçileri (yazılı medya, televizyon, görsel ve sosyal medya, reklamcılar, bazı kadın dernek ve vakıfları) çalışan kadın-ev kadını ayrımını bilinçli olarak işleyerek ev kadınlığını itibarsızlaştırırlar.

Küresel şirketlere göre ev hanımlığı vasıfsız ve mesleksiz kadınların işidir. Başkalarının işinde evin dışında sabit ücretli olarak emeğini ucuza satan kadın veya anne ise onlara göre itibar sahibidir.

Aileyi ve evin içinde yaşayanları yöneten, onların ihtiyaçlarını en düşük maliyetle karşılayan kadın itibarsızdır çünkü en az satın almayla bu işi başarmış ve şirketleri zarar ettirmiştir.

Küresel sermaye çocuğunu kreşe, bakıcıya veren, evin ihtiyaçlarını satın alarak karşılayan anneyi sever, temel ve keyfi ihtiyaçlarını ev içinde gideren anneyi ve böyle bir aileyi de sevmez.

Aslında küresel şirketler annenin değil kadının da sevmezler ama en çok sömürdükleri varlık olduğu için sever görünürler.

Kutsallaştırılan ekonomik ve sosyal özgürleştirme örtüsü ile kadınları köleleştirirler.

Kadın onların hem silahı hem tetiği hem tetikçisidir. Çalışan kadın olmazsa onların işi yürümez, kimseyi kandıramazlar, köleleştiremezler, ürünlerini satamazlar.

Küresel şirketler erkeği de sevmezler. Kadınları erkekleştirmek erkekleri de kadınlaştırmak gibi bir hayalleri ve hedefleri vardır.

Daha çok kazanmak için cinsiyetsiz bir dünya isterler.

Küresel şirketler hayvanları da sevmezler. Kedi köpeklerin bile mama yiyenlerini, evde bakılanlarını severler.

Evcil hayvanlara yönelik mama sektörü dünyada en hızlı büyüyen sektördür.

Küresel şirketler aslında kendilerinden başka kimseyi sevmezler. Kendilerinden başka her canlı onların müşterisi ise ve kullanabileceği bir varlık ise değerlidir, kullanamıyorsa, müşterisi değilse yaşamasını bile istemezler. Hatta öldürerek kendilerine daha fazla alan açmak için çalışmaktan da çekinmezler.

Gazze’de yaptıkları gibi.

Siz yine de bugünü fırsat bilin; Anneniz varsa ve hayatta ise Anneler Günü’nü kutlayın, arayabiliyorsanız arayın, gidebiliyorsanız yanına gidin, hediye alıyorsanız alın, mümkünse bugünü ona ayırın, onunla bir gün geçirin ama bunu tek güne sıkıştırmayın, sık sık yapın.

Küresel ekonomik sistemi terbiye edecek tek canlının anne olduğunu bilin.

Anneyi ve anneliği itibarsızlaştıranların en arkasında gizlenen bir örgütlü kötülüğün olduğunu unutmayın.

Related Posts

Borsa İstanbul’da endeks rekor seviyeye tırmandı

Borsa İstanbul’da yatırımcıların yüzü bir kez daha güldü. BIST 100 endeksi günü 131,84 puanlık artışla 10.080,35 puandan kapatarak 10 bin seviyesini geride bıraktı. Gün içinde 9.940,37 ile 10.137,36 puan arasında hareket eden endeks, önceki kapanışa …

Dev şirketler ödemiyor, çiftçi tüccara mahkûm

Üretici zor günler geçiriyor. Mazot, yem, elektrik ve veterinerlik giderleri hızla yükselirken, çiğ süt fiyatları neredeyse sabit kaldı. Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı fiyat bile üreticinin maliyetlerini karşılamaya yetmiyor. Bu durum, birçok …

Küresel piyasalar ve yurtiçinde kritik süreç: Veriler bu hafta açıklanacak…

Haftanın son işlem gününde ABD piyasalarında tüm zamanların en yüksek seviyelerini gören Nasdaq endeksi geçen yıl aralık ayındaki, S&P 500 endeksi de bu yıl şubat ayındaki kapanış rekorlarını tazeledi.

Tekfen hisselerini almıştı: Rekabet Kurumu’ndan ‘mış gibi’ cezası!

Tekfen Holding’de mart ve nisan aylarında gerçekleşen büyük ölçekli hissedar değişiklikleri, Rekabet Kurumu’nun radarına takıldı. Hisselerin Can Grubu’na devriyle birlikte şirketin kontrol yapısında önemli değişiklikler yaşanırken, Rekabet Kurumu …

İmamoğlu ekonomiyi hatırlattı: Buna bir dur demenin vakti geçiyor

18 Mart’ta diploması iptal edilen, 19 Mart’ta gözaltına alınan, cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladıktan sonra da tutuklanarak cezaevine gönderilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından ekonomi ve …

Ticaret Bakanlığı açıkladı: İkinci el taşıt satışında ‘6 ay-6 bin km’ kısıtlaması uzatıldı

İkinci el taşıt satışında 6 ay-6 bin kilometre kısıtlamaları 1 Ocak 2026’ya kadar uzatıldı.